Zeynep Arıkan, Kahramanmaraş Milletvekillerini Halkın Vekili Olmaya Davet Ediyor

Kahramanmaraş Baro Başkanı Av. M. Burak Gül, KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Beşen, Kahramanmaraş Jeoloji Mühendisleri Başkanı Volkan Dalyan, Kahramanmaraş Tabipler Odası Başkanı Lütfi Tiyek, Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ökkeş Buğra Dalkıran, Kahramanmaraş Eczacılar Odası Başkanı Bahtiyar Murat Aras ve Kahramanmaraş Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Demirciler açıklamalarda bulundu.

Zeynep Arıkan, Kahramanmaraş Milletvekillerini Halkın Vekili Olmaya Davet Ediyor

Maraş’ına Sahip Çık Hareketi Şehir Sorunlarını Dile Getiriyor

Maraş’ına Sahip Çık Hareketi, 6 Şubat depremlerinin ardından Kahramanmaraş’ın sorunlarını dile getirmeye devam ediyor. Yapılan çalışmalar hakkında, hareket bünyesindeki sivil toplum kuruluşları başkanları teknik konularda açıklamalar yaptı.

STK Başkanlarından Açıklamalar Geldi

Kahramanmaraş Baro Başkanı Av. M. Burak Gül, KMTSO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Beşen, Kahramanmaraş Jeoloji Mühendisleri Başkanı Volkan Dalyan, Kahramanmaraş Tabipler Odası Başkanı Lütfi Tiyek, Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ökkeş Buğra Dalkıran, Kahramanmaraş Eczacılar Odası Başkanı Bahtiyar Murat Aras ve Kahramanmaraş Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Demirciler açıklamalarda bulundu.

Zeynep Arıkan, Kahramanmaraş Milletvekillerine Çağrıda Bulunuyor

Maraş’ına Sahip Çık Hareketi Sözcüsü Zeynep Arıkan, Kahramanmaraş Milletvekilleriyle konuşarak acil bir komisyon kurmalarını ve Kahramanmaraş’ın özel statülü il olması için STK’lar ve halktan destek almalarını talep etti.

Arıkan, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Şehrimizin savunucusu olacak, siyaset ve parti ayrımı yapmayacak bir yaklaşım sergileyeceğiz. Hiçbir kuruluşun ya da kişinin karşısında veya arka bahçesinde olmayacağız. Derdimiz, davamız, mücadelemiz şehrimizdir.

Bugün geldiğimiz noktada, gerekli fikir alışverişleri yapılmadan alınacak kararların, Kahramanmaraş’ın geleceği açısından telafi edilemez olumsuz sonuçlar doğuracağı konusunda endişelerimiz hala devam etmektedir. Evet, Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden 5 ay geçti, ancak maalesef hala çok yetersiz, düzensiz ve en önemlisi koordinasyonsuz bir şekilde ne yapacağımızı bilemez halde bekliyoruz.

Aylar geçti, hala enkaz kaldırma çalışmaları için gereken önlemlerin sağlıksız ve yanlış olduğunu, hasar tespitlerinin aceleyle ve yanlış kararlarla yapıldığını görmekteyiz. Örneğin, orta hasarlı tanımı ne anlama geliyor? Bu ne demek? Ortadaki hasarlı yapılarla ilgili akıbeti ne olacak? Ayrıca sağlık hizmetlerinin yetersizliği, insanların çaresizlik içinde ne yapacaklarını bilememesi gibi sorunları sürekli konuşuyoruz.

Sürekli olarak 11 ilde aynı felaketin yaşandığından bahsediliyor, bu nedenle hizmetlerin geciktiği ve gerçekleşmediği söyleniyor… Peki, Hatay, Adıyaman ve Maraş gibi 11 il aynı şekilde felaketi mi yaşadı? Gerçekten de üç il bu felaketin odağındaydı. Şimdi, diğer illerin de hizmet alamadığından şikayet etmeleri, üç ilin olup olmamasından bağımsız olarak bir şeyi değiştirmeyeceğini gösteriyor.

Tüm bunları bizler basında, kendi grup sayfamızda ve sosyal medya hesaplarımızda dile getiriyoruz, ancak herhangi bir sonuç alamıyoruz.

Çevre Bakanlığı tarafından açıklanan projede de çözümsüz durumlar mevcut. Şehirde hala girilmemiş mahalleler bulunuyor. Dün İstanbul Üniversitesi’nden ve TÜBİTAK’tan gelen hocalarla birlikte Sakarya, Kuyucak ve Divanlı mahallelerine gittik. Durum o kadar vahim ki, her an yıkılacak binalar ve evler tek bir kolon üzerinde duruyor, çocuklar ve insanlar bu binalardan geçiyor ve büyük bir tehlike oluşturuyor… İki gün önce Divanlı mahallesinde iki çocuğun cesedi bulundu. Mahalle sakinleri son derece çaresiz, kime başvuracaklarını bilmiyorlar.

Sorunlar o kadar çok ki nereden başlasanız bile elinizde kalıyor. Bunları dile getirdiğinizde hemen bir tarafmış gibi yaftalanıyorsunuz. Bizler şehirle ilgili her konuyu açık, net ve cesur bir şekilde konuşmak, gündeme getirmek ve kamuoyu oluşturmakla yükümlüyüz.

Biz STK’lar ve gönüllüler olarak tavsiye, danışma ve görüş bildirme mekanizmalarıyız, icraat yapma yetkimiz yok… İcraat yetkisi siyasetçilerde, seçilmişlerdedir ve ardından atanmışlarda gelir.

Lütfen vekillerimiz olun demedik, ucu yanık mektuplar göndermedik; onlar talep ettiler, her türlü çalışmayı yaptılar ve bu şehrin vatandaşların vekili oldular, sadece şahıslara olan ilgiyle değil, ülke siyasetinin gereği olarak milletin temsilcisi oldular.

Seçim öncesinde sosyal medyada kendilerini gördük, seçimler bittikten sonra ise şehirle ilgili özel bir görüş, öneri veya çalışma duymadık.

Neredeyse her gün ziyaretlere geliyorlar, görkemli ve kalabalık gruplarla karşılanıyorlar, teşkilatlarla toplantılar düzenliyorlar, depremzedelere çadır kentte ziyaretler gerçekleştiriyorlar, meslek odalarının ve davet edildiğimiz bazı sivil toplum kuruluşlarının İSTİŞARE toplantılarına katılıyorlar… Ve sonrasında da masraflı uğurlama törenleri düzenleniyor…

Ancak Maraş’la ilgili somut öneriler veya akıllıca açıklamalar henüz ortaya çıkmadı! Bunun yerine bir sürü hamaset gösterisi var!

DEĞERLİ vekillerimiz de geliyorlar, bu programlara katılıyorlar ve mecliste daha fazla ziyaretçi kabul etmeye devam edecek gibi görünüyor, ancak maalesef şehirdeki durum vahim.

Kıymetli vekillerimiz, lütfen Türk milletinin size verdiği vekillik görevinizi yerine getirmeye başlayın. Artık işiniz, gücünüz ve 24 saatiniz tamamen Maraş’a odaklanmalı! Ziyaretler ve hayırlı olsunlar için kaybedecek vakit yok!

Parti ve liderinizin ne söyleyeceğini düşünmeden, gelecek dönemin hesabını yapmadan, şehir tarihinin en zor zamanlarında size yüklediği bu kutlu görevin gereği olarak sorunları cesurca ve korkusuzca dile getirin, soru önergeleri verin, gündemde tutun, her saat ve her dakika bu şehrin sorunlarıyla ilgilenin (bizler öyle yapıyoruz çünkü) ve bunu bize hissettirin. Bu şehre olan sorumluluğunuzu yerine getirin! Kürsüden bu şehrin haklarını güçlü bir şekilde haykırmanız gerekiyor!

Sekiz vekilin bir araya gelerek acil bir komisyon oluşturması veya kendi aralarında hareket ederek şehirdeki STK’lar ve halktan destek alması ve bin yılın afetini yaşayan “MARAŞ’ı ÖZEL STATÜLÜ İL” olarak kabul ettirmek için kanun teklifi sunmalarını acilen bekliyoruz…

Maraş’ına Sahip Çık Hareketi olarak en kısa sürede Çevre ve Şehircilik Bakanı ile özel bir görüşme talep edeceğiz ve aynı zamanda tüm şehrin görüş ve önerilerini içeren bir çalıştay düzenleyeceğiz. Bu verilerle her konuda daha sağlıklı çözüm önerileri bulacağımıza inanıyoruz.

Biz Maraş’ına Sahip Çık Hareketi olarak, şehrimizin sadece deprem sonrasında değil, uzun vadede de gelişmesine, büyümesine, kalkınmasına ve daha yaşanabilir bir şehir olmasına katkı sağlamak için var gücümüzle çalışacağız.”