Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler sonrası 35 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan 10 katlı Ezgi Apartmanı davasının ilk duruşması ikinci günde devam etti. Gecenin geç saatlerine kadar süren duruşma sonucunda mahkeme heyetinin toplantısı nedeniyle ara verildi ve duruşma 3 Mayıs 2024 tarihine ertelendi.
Ezgi Apartmanı davası 3 Mayıs tarihine ertelendi
Kahramanmaraş (SHA) - Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremler sonrası 35 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan 10 katlı Ezgi Apartmanı davasının ilk duruşması ikinci günde devam etti. Gecenin geç saatlerine kadar süren duruşma sonucunda mahkeme heyetinin toplantısı nedeniyle ara verildi ve duruşma 3 Mayıs 2024 tarihine ertelendi.
Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık ve müşteki avukatları hazır bulundu. Duruşmada, binanın müteahhidi Y.A. ve tutuklu sorumlu mühendis fenni mesul M.T. ile iç mimar E.D. duruşmaya katıldı. Tanıkların ifadeleri de alındı.
Duruşma sonrasında avukat Ersan Şen, yapılan savunmalardan memnuniyet duyduklarını belirterek, temsil ettikleri kişiler adına haklı tespitlerin ortaya çıktığını düşündüklerini ifade etti. Mahkeme heyetinin aldığı kararlar doğrultusunda dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verildi. Avukat Şen, bir sonraki duruşmanın 3 Mayıs tarihine ertelendiğini açıkladı.
Ezgi Apartmanı davasının ikinci günündeki duruşmada, sanık ve müşteki avukatlarının hazır bulunduğu, kimlik tespitlerinin ardından başlandığı belirtildi. Duruşmada, iddianame özetinin okunmasıyla başlayan süreçte, müteahhit Y.A.'nın salonda hazır bulunduğu, tutuklu sorumlu mühendis M.T. ve iç mimar E.D.'nin ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı ifade edildi. Mahkeme başkanının tutuklu sanıklar ve tanıklarla ilgili beyanları okuduğu belirtildi.
Duruşmada, binanın altındaki pastanede tadilat işlemleri başlamadan önce, binanın görevlisi nezaretinde kazan dairesine girilerek yapılan tahribatı gören tanık M.K.'nin ifadelerine de yer verildi. Tanık M.K., "Kazan dairesi ve kirişlerdeki tahribatları gördüm. Fotoğrafını çekip bina yöneticisine teslim ettim" şeklinde ifade verdi. Bu tanıklık ifadesi, davanın seyrini etkileyebilecek önemli bir delil olarak kayıtlara geçti.
Mahkeme başkanının soruları doğrultusunda tanık olarak dinlenen pastane çalışanı C.E., halen çalışmakta olduğunu ve 6,5 yıldır bu işte olduğunu belirtti. C.E., kendisinin işe başladığı dönemde tadilatların yapıldığını ve mutfak kurulumuyla ilgilendiğini ifade etti. Malzemelerin pastane girişinden içeri alındığını ve arka tarafta herhangi bir giriş yerinin olmadığını belirtti.
Daha sonra tanık A.Ş., pastanenin tadilatı sırasında başka bir şubede çalıştığını söyledi. Tanık İ.Ş.A. ise 2001 ve 2002 yıllarında ofis sahibi olduğunu ve daha sonra yakındaki inşaata geçtiğini belirtti. Kazan dairesindeki değişiklikleri ve kirişlere müdahale edildiğini gözlemlediğini ifade etti.
Tanık işletme müdürü H.K. ise işletme sorumlusu olarak çalıştığını ve tadilat sırasında geçici bir şube açtıklarını belirtti. Binada sütun ve kolon olmadığını, havalandırma bacaları ve kazan dairesiyle ilgilenmediklerini ifade etti. Önceki merdivenin dönerli ve demir olduğunu aktardı. Bu tanıklıklar, dava dosyasındaki detayları aydınlatmaya yönelik önemli bilgiler içermektedir.
Tanık M.G., pastanesinin tadilat yapıldığı dönemde şehir dışında olduğunu belirtti. İç mimarın çalışanı A.B. ise iç mimar E.D.'nin yanında çalıştığını ve ıslak zemine şap attıklarını, banyo duvarlarına ve zemine şap attıklarını söyledi. A.B., ilk kat zemininde ve ikinci katta asma kat olduğunu belirtirken, yaklaşık 20-25 gün boyunca 4-5 kişi olarak çalıştıklarını ifade etti.
İnşaatın kalıp işlerini yapan tanık B.T., Ezgi apartmanının demir ve kalıp işlerini üstlendiğini ve binanın yapım sürecinde yer aldığını belirtti. 8'likten 20'liğe kadar demir kullandığını ve inşaatın yaklaşık iki yıl ve biraz fazla süren bir süreç olduğunu aktardı. Kalıpların 15-20 gün aralığında söküldüğünü ve binada taşıyıcı kolon olmadığını belirtti.
Diğer bir tanık R.Y. ise iç mimar adına çalıştıklarını ve mermer işi yaptıklarını belirtti. R.Y., işlerini sırayla yaptıklarını ve geldiklerinde şap atılmış zemine mermer döşediklerini ifade etti. Tanıkların ifadeleri ve katılan vekillerin beyanları, mahkeme sürecinde önemli bir rol oynamaktadır.
Mahkeme savcılığı, sanık S.K. ve M.P. için kırmızı bültenle aranmalarına karar verilmesini talep etti. Sanıkların savunmalarına geçildiğinde, sanık Y.A. önceki savunmalarını tekrarladı. Sanık fenni mesul M.T. ise masum ve suçsuz olduğunu belirterek tahliyesini talep etti. Duruşmada mahkeme başkanı, iç mimar E.D.'den savunma istedi. İç mimar E.D. ise tahliyesini talep etti.
Avukat Taner Akıncı, depremlerde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek binanın yapım aşamasındaki eksiklikleri anlattı ve pastane sahipleri S.K. ve M.P.'nin savcılıkla yakalama kararının kaldırılmasını talep etti. Avukat Mesut Çakar ise, dosyanın uzman bir bilirkişiye gönderilerek bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini belirtti. Ayrıca, Kahramanmaraş ilinde binlerce deprem dosyası bulunduğunu ve hangi sanık hakkında kırmızı bültenle arama talep edildiğinin netleştirilmesi gerektiğini ifade etti. Karadeniz Teknik Üniversitesinden asli kusurlu değil, kusurlu olarak yargılanan insanlar olduğunu vurguladı.
Avukat Ersan Şen, mahkeme heyetine yaptığı savunmada, temsil ettiği sanıkların binayla ilgili sorumluluğunun olmadığını belirtti. Binanın yapımına katkıda bulunan müteahhit ve fenni mesulün farklı olduğunu vurgulayarak, binanın depreme dayanıklı olmadığını iddia etti. Ayrıca, binanın tadilatının yetersiz olduğunu ve mühendislik hataları bulunduğunu savundu. Savunmasında, sanıkların binayı çökertmediğini ve kazan dairesine müdahale etmediklerini belirtti. Dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini ifade ederek savunmasını tamamladı.
Duruşma gece geç saatlere kadar devam etti ve mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, S.K. ve M.P.'nin yakalama emrinin beklenmesine, kırmızı bülten talebinin reddine ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmesine daha sonra karar verilmesine karar verdi.
Avukat Ersan Şen, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, yoğun ve uzun süren bir süreçten geçtiklerini belirtti. Temsil ettikleri kişiler adına haklı tespitlerin ortaya çıktığını düşündüklerini ifade etti. Kırmızı bülten talebinin reddedilmesiyle ilgili mahkemenin haklı gerekçelerle karar verdiğini vurguladı. Sosyal medya üzerinden gelen yoğun baskıların davalara olumsuz etki yapabileceğine dikkat çekerek, adaletin sağlanması için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.
Şen, kendilerinin binanın müteahhidi, fenni mesulü, mimarı veya statik projeyi çizen kişiler olmadığını ve olayla ilgili sorumluluklarının olmadığını savundu. Dosyanın eksikliklerinin tamamlanması ve bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini dile getirdi. Net taleplerinin dosyanın bilirkişiye sevk edilmesi ve yakalama kararının kaldırılması olduğunu belirtti. Adaletin yerini bulması ve gerçeğin ortaya çıkması için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
Duruşmanın 3 Mayıs 2024 tarihine ertelendiği belirtildi.
Yorum Yazın