CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU;VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ!“Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’ye; huzuru, bereketi, birlikteliği getireceğiz.
CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU; VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ!
ENGELLİLER HAFTASI
10-16 Mayıs Engelliler Haftası ve biz bu konuda bir çalıştay yaptık. Engellilerle ilgili sivil toplum örgütleri, akademik dünyadan insanlar geldiler ve katıldılar. Engeliler Çalıştayı sonrası hazırlanan raporu bütün engelli sivil toplum örgütlerine ve bu konuyla ilgilenen bütün akademik dünyaya göndereceğiz.
DIŞ POLİTİKANIN VE SURİYE’NİN İLACI CHP
EKONOMİ VE DIŞ POLİTİKAYI ŞAHSİLEŞTİRDİLER
Devlet yönetimi şahsileştirilemez. Şahsileştirirseniz, bir kişinin iradesine bağlarsanız o ülke, sorunlardan bir türlü kurtulamaz. İki alanın Türkiye’de şahsileştirildiğini görüyoruz. Ekonomiyi şahsileştirdik, dış politikayı şahsileştirdik. Dolar, faizler aldı başını gidiyor. Program üzerine program açıklıyorlar. Her açıklanan program, ekonomiyi biraz daha kötüye götürüyor. Çünkü “ben ekonomistim” diyen kişi ekonominin E’sinden anlamıyor.
DIŞ POLİTİKADA EN TUTARLI: CHP
Şahsileştirmenin ötesinde, dış politikayı egemen güçlerin talebi ile yapmaya kalktığınızda, çok daha derin sorunlar yaratıyorsunuz. Suriye ve sığınmacılar konusunda iddialıyım. Suriye’de iç savaşın çıktığı günden bu yana en tutarlı söylemleri dillendiren, en ciddi çalışan tek parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
Suriye yönetimiyle savaştan hemen sonra Eylül 2011’de temasa geçtik. “Yanlış yapıyorsunuz, iç savaş Suriye için felaket olur” dedik. Aralık 2012’de muhalefetle temasa geçtik, “oturun, barışın, uzlaşın. Sizdeki bir savaşın yansımaları bütün komşularda olumsuz bir tabloya yol açacaktır” dedik. Suriye’de olayların çıktığı tarih 2011’den, Mayıs 2022’ye kadar 91 Meclis Araştırma Önergesi verdik. 6 genel görüşme önergesi verdik. 336 soru önergesi verildi ve cevap alındı. 336 ama 432 soru önergesine bugüne kadar hala cevap verilmiş değil.
EMEVİ CAMİİ’SİNDE NAMAZ KILACAKLARDI
Cumhuriyet Halk Partisi olarak Nisan 2012’de Arap Baharı Konferansı düzenledik. 24 Ağustos 2012’de olaylar büyüdü. Türkiye’nin çözüm üretmesi lazımdı ve Erdoğan’a bir mektup yazdım. Hükümet olarak Türkiye’de bir Uluslararası Suriye konferansı toplayın ve Suriye’de yaşanan dramı masaya yatırın dedim. Tabii olmadı ve Erdoğan 5 Eylül 2012’de meşhur lafını söyledi: “Emevi Camisi’nde namazımızı kılacağız” dedi. Devlet yönetimindeki şahsileşmeye bakın. Devlet yönetiminde şahsileşme, inatlaşma, kibir olmaz. Beyefendi Emevi Camii’nde namaz kılacaktı, 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye’ye geldi. Aklı başında bir insan, bugünkü tablo karşısında milletin huzuruna bile çıkamaz.
KABAHAT SURİYE’DE DEĞİL SİZDE…
2013’te söylediğimiz gibi; Kabahat Suriyelide değil, sınırı kontrol edemeyen hükümettedir. Kapıyı açmışsın, “istediğin kadar gel, silahınla gel, bombanla gel” diyorsun. Kabahat kimde? Kabahat sınırı yok edende. Bir devletin sınırları, o devletin namusudur. 900 kilometrelik sınırdan kimin girip, kimin çıktığı belli değil. Akdeniz bir sığınmacı mezarlığına dönüştü. Bir çocuk bedeni dalgalarla kıyıya vurdu. O fotoğrafın sorumlusu Erdoğan ve emperyal güçlerdir.
GÖÇMEN HAPİSHANESİ TÜRKİYE
Avrupa Birliği, “bize göndermeyin, önlem alın, 3 milyar avro vereceğiz” diyorlardı. Gerekirse 6 milyar avroyu biz size ödeyelim, sığınmacıları siz tutun orada. 3 milyar avroya insan ülkesini, iradesini satar mı? Avrupa Birliği ile Geri Kabul Anlaşması’nı imzaladılar. Avrupalılar rahat etsin diye Türkiye’yi göçmen hapishanesi yaptılar. Terör bizim başımıza kaldı, vatandaşlarımız perişan oldu.
RÜZGÂR GÜLÜNDEN LİDER OLMAZ
11 Mayıs 2013; Reyhanlı’da bir patlama oldu. 53 vatandaşımız hayatını kaybetti. Günahı kimin boynuna? Suriye’yi bu hale getirenler kim? Emperyal güçlerin taşeronluğunu yapan kim? Şimdi anne ve babalara, bu sivil şehitlere 270 lira ödeniyor. Ben dünya lideriyim diyor. Rüzgâr gülünden lider olmaz.
VİCDANIMA DOKUNUYOR
Bizim gencecik pırlanta gibi çocuklarımızı El-Bab’a göndereceğiz, Suriye’nin gençleri Türkiye’de volta atacak. Bu benim vicdanıma dokunuyor. Çocuk olsa, kadın olsa anlarım, kaçtın, geldin derim. Biz kendi evlatlarımızı gönderiyor, şehit veriyorsak onlar da kendi ülkelerini koruyacak.
SURİYE İLE İLGİLİ NE DEDİYSEK YAPACAĞIZ
ORTADOĞU’YA BARIŞI BİZ GETİRECEĞİZ
Ortadoğu’ya barışın gelmesini, Ortadoğu’da artık insan dramının bitmesini istiyoruz. Mayıs 2018’de açıkladığımız seçim bildirgemizde “Ortadoğu Barış ve İş Birliği Teşkilatı” kuracağımızı taahhüt ettik. Ortadoğu’da barışı, birliği sağlamak, beraber büyümek, insan haklarına saygılı bir demokrasiyi birlikte getirmek zorundayız. Ortadoğu politikasında bugünü değil; sağlıklı ve tutarlı, geleceği inşa eden, projeler üreten tek partiyiz.
ULUSLARARASI SURİYE KONFERANSI DÜZENLEDİK
28 Eylül 2018. Uluslararası Suriye Konferansını Cumhuriyet Halk Partisi düzenledi. Bütün ilgili ülkelerden yetkililer, akademik kadrolar, Suriye’den iki taraf da geldi ve biz 2019’da Suriyelilerle ilgili iki rapor daha hazırlayıp kamuoyuyla paylaştık. Suriyeliler bugün emeği sömürülen, itilip kakılan insanlar olarak aramızda duruyorlar.
KENDİLERİNİ DÜNYAYA İHBAR EDİYORLAR
Kaçak çalışmayı önlemesi gereken iktidar “kaçak çalışıyorlar” diyor. Vergi alması gereken iktidar, “bunlar vergisiz çalışıyor” diyor. Sigortalı yapması gereken iktidar, “bunlar sigortasız çalışıyor” diyor, “biz bunları sömürüyoruz” diyor. Kendilerini dünyaya ihbar ediyorlar. “Sınırlarımız Cumhuriyet tarihinin en kontrollü dönemini yaşıyor” diyorlar. • 7 Haziran 2020: Van Gölü’nde 61 göçmen boğularak öldü. • 4 Ağustos 2021: Van’ın Çaldıran ilçesinde TIR dorsesinde 300 düzensiz göçmen yakalandı. • 7-13 Mart 2022: Van İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince 1533 düzensiz göçmen yakalandı. Hani cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar güven içinde sınırlarımız kontrol ediliyordu?
BU ÜLKEYİ KURTARACAK PARTİNİN ADI CHP
Devletin bürokratlarını, büyükelçilerini tamamen devre dışı bırakıp, sarayda oturup bir avuç kişiyle dış politikayı oluşturursanız ve sadece emperyal güçlerin verdiği talimatları yerine getirmek üzere görev yaparsanız, ülke bu hale gelir. Ülkeyi bu halden kurtaracak olan partinin adı, hiç kimse unutmasın Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
3 MİLYON 600 BİN OLDULAR
Sığınmacılar konusunda hiçbir politika yok. 100 bin kırmızı çizgiydi, 3 milyon 600 bin oldular. Kimin ne yaptığı belli değil. Herkes saraya bakıyor. Bir tek yetkili var, o da saraydaki zat. Ne genel müdürün ne bakanların ne daire başkanının; hiç birisinin yetkisi yok.
BU ÜLKENİN CHP’Sİ VAR
Teslim etmişsiniz koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, istediği gibi oynuyor. Milletim unutmasın; bu ülkenin köklü tarihi gelenekleri olan bir partisi var: Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülke sahipsiz değildir. Biz birbirimize muhtacız. Kenetlenmek, beraber olmak, birlik olmak, yaşanan bu tabloyu tersine çevirmek zorundayız.
HESABINI SORACAĞIZ
3 BÜYÜK ŞEBEKE
Afganlar Belucistan üzerinden Türkiye’ye geliyor. Tamamı erkek ve genç, nasıl oluyor da geliyorlar? 3 büyük şebeke bu organizasyonu yapıyor. Bu 3 büyük şebeke insan kaçakçılığı, esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığı da yapıyor. Siyasi gücü olmadan insanların 30’ar, 40’ar gruplar halinde Türkiye’ye insan sokmaları, kaçakçılık yapmaları mümkün mü? Van’dan İran sınır kapısına gittim, Buradan kaçak geçen var mı diye sordum. “Hayır mümkün değil, pasaportu olmayanları zaten sokamayız” diyorlar. Nasıl oluyor da TIR’larla dorseler içinde 10’ar kişilik, 20’şer kişilik, 30’ar kişilik insanlar Türkiye’ye geliyorlar?
ÜLKE KAÇAK İSTİLASI ALTINDA
Ülkemiz bir kaçak istilası altında. Milletimiz burnundan soluyor. Gettolar oluşmaya başladı. Gerginliğin arttırılmasının bu ülkeye hiçbir faydası yok. Milletimizin tertemiz alnına ırkçılık lekesi asla sürdürmeyeceğiz. Asla kayıkçı kavgalarına dahil olmayacağız.
MİLLETE HESAP VER
İki suçlu var. Biri Recep Tayyip Erdoğan’dır. Avro yüzünden bu memleketin, bu milletin mahallelerini sattın, gettolar öyle oluştu. “Avrupa halkları huzur içinde yaşıyorsa, Türkiye sayesindedir” diyorlar. Türkiye sömürge ülke mi? Bu memleketin, bu milletin mahallelerini kaça sattın? Avrupalılar rahat etsin diye bu ülkeye terörü getirdi. Avrupalılar rahat etsin diye bu ülkede sığınmacılara gettolar oluşturdu. Avrupalılar rahat etsin diye bu ülkenin dokularıyla oynadı. Çık, bu millete hesap ver.
YEMEZLER!
İkinci suçlu, Avrupa Birliği. Suriye’de kan gövdeyi götürüyor, insanlar birbirlerini öldürüyor; çocuklar, yaşlılar, herkes perişan vaziyette; milyonlarca kişi ülkesini terk etmiş, beylerin kılı bile kıpırdamıyor. Demokrasi, insan hakları diyenler bu insanları ülkelerine neden kabul etmiyor? Neden Suriye’de iç savaş bitsin diye mücadele etmiyor? Geliyor gelmekte olan. Kararlılıkla çözeceğiz. Hani şuna kapılabilirler: “tahsilatı ucuza kapattık, 3 milyar avro verdik, mesele bitti. Yeni gelene de 3 milyar veririz” Yemezler! 3 milyar değil, 53 milyar da verseler bu ülkenin itibarını kimseye sattırmayız.
5’Lİ ÇETE BEKLESİN, GELİYOR GELMEKTE OLAN
4 MİLYON ABONEYE DE GİDERİM
Yaklaşık 4 milyon abonenin elektriği kesilmişti. Biz de bir farkındalık yaratalım, elektriği kesilen fakir insanlarımızın sesini duyuralım diye paramızı ödemedik, elektriklerimiz kesildi. Eşimle beraber bir hafta biz de karanlıkta oturduk. Elektriği kesilen insanların dramını Türkiye’de herkese duyurmuş olduk. Bu bireysel bir direnişti ve bu direniş büyük ölçüde amacına ulaştı. Ziyaret ettiğimiz yerlerin elektriklerini hemen bağladılar. Eğer siz benim ziyaret ettiğim yerlerin elektriğini hemen bağlıyorsanız, vallahi 4 milyon aboneye de giderim. İktidarımızda hiçbir yoksul ailenin elektriği asla kesilmeyecek, doğalgazı asla kesilmeyecek.
GELECEĞİM, KAÇACAK DELİK BULAMAYACAKSINIZ!
Cengiz Holding’in meşhur patronu diyor ki: “Kılıçdaroğlu’nu davet ettik, gelmedi” diyor. Kılıçdaroğlu gider mi? Kılıçdaroğlu 5’li çetelerin değil, milyonların adamıdır, elektriği kesilen 4 milyon abonenin sözcüsüdür. Sen Kılıçdaroğlu’nu ne zannediyorsun? Ben fakirin, fukaranın, işsizin, çiftçinin, emekçinin sözcülüğüne soyunurken sen, “Kılıçdaroğlu’nu bekledim, gelmedi” diyorsun. Geleceğim. Ama sadece sana değil, beşinize birden geleceğim! Seçimlerden sonra geleceğim. Seçimlerden sonra elektriklerini kestiklerinizin, helal lokmasını ağızlarından aldığınız vatandaşların hakkını hukukunu sormak için geleceğim! Yemin olsun ki, kaçacak delik bulamayacaksınız!
VATANDAŞIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ!
“Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’ye; huzuru, bereketi, birlikteliği getireceğiz.
YAPACAĞIZ!
Cumhuriyet Halk Partisi devletin bütçesine değil, vatandaşlarımızın sorunlarına taliptir! Cumhuriyet Halk Partisi devletin bütçesinden malı götürmeye değil, vatandaşın sorunlarını çözmeye taliptir!
ÇÖZECEĞİZ!
Bütün iftira ve baskılara rağmen başaracağız.
İNANIN!
Çünkü biz vatandaşlarımızı; Görüşü ne olursa olsun, Kimliği ne olursa olsun, İnancı ne olursa olsun, Yaşam tarzı ne olursa olsun
SEVİYORUZ!
Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yok.
Yorum Yazın