Hepatit B’ye bağlı karaciğer tümörü ve siroz rahatsızlığı olan 59 yaşındaki baba, kızından aldığı nakille hayata tutundu.
Hepatit B’ye bağlı karaciğer tümörü ve siroz rahatsızlığı olan 59 yaşındaki baba, kızından aldığı nakille hayata tutundu.
Yaklaşık 3 ay önce göğsünde yaşadığı yoğun ağrı nedeniyle hastaneye başvuran Asım Bekdemir’e yapılan incelemeler sonrasında karaciğerinde tümör tespit edildi. Karaciğerinde Hepatit B’ye bağlı siroz geliştiği ortaya çıkan hasta için nakil tek tedavi şansı oldu. Hayatı boyunca hastaneye gitmeyi sevmediği söyleyen ve ilaç kullanmadığını anlatan Asım Bey’in tedavisini gerçekleştiren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp şunları anlattı:
”Asım Bey’in Hepatit B’ye bağlı bir karaciğer rahatsızlığı vardı. Daha sonrada Hepatit B üzerine siroz hastalığı de gelişmiş. Yaşadığı şikâyetlerin kaynağı da buydu. Kendisi hastaneye gitmek istemediği için küçük kızı Buse bana ulaştı, daha önce yapılan görüntüleme ve laboratuvar sonuçlarını getirdi. Babasının yaşadıklarını ama kesinlikle hastaneye gitmek konusunda ikna edemedikleri söyledi. Hastanın raporlarını incelediğimizde zaman kaybetmeden nakil olması gerektiğini gördük. Zira Hepatit ve sirozla birlikte karaciğerinde tümör de gelişmişti. Bunun üzerine Asım Bey ile telefonda görüşerek durumunu anlattım ve karaciğer nakli olması gerektiğini söyledim. Asım Bey’in karaciğerindeki tümör 7 santimin altında olduğu için nakil için uygun bir adıydı. Eğer tümör 15 santime ulaşsaydı hastamızın karaciğer nakli başarılı olamayabilirdi.”
HİÇBİR ŞİKÂYET OLMASA BİLE KARIN İÇERİSİNDE CİDDİ BİR SORUN OLABİLİR
Karaciğerde gelişebilecek, Hepatit B, siroz ya da tümör gibi sorunların hastalarda herhangi bir şikâyete neden olmadan ilerleyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, ”Unutulmamalıdır ki, hiçbir şikâyet olmasa da karın içinde ciddi bir hastalık gelişebilir. Ancak sorun çok büyüdüğünde ortaya çıkabilecek belirtilerle kendini gösterir. Bu durumda da tedavi açısından zaman kaybedilmiş olur. Örneğin karaciğer tümörleri 15 cm’nin üstündeyse hastanın nakil şansı kalmayabiliyor. Bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri çok önemli” diye konuştu.
HEM SİROZ HEM DE KANSER AYNI ANDA TEDAVİ EDİLİYOR
Karaciğerdeki tümörlerin çoğunlukla siroz geliştirdiğine işaret eden Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, sözlerine şöyle devam etti: ”Siroz olmadan karaciğerde tümör çok nadir gelişir. Ancak farklı organlardaki kanserlerin yayılımları olabilir. Bu nedenle siroz ve hepatiti olan hastaların mutlaka düzenli olarak kontrol altında olmaları gerekir. Çünkü erken tanıyla karaciğerdeki tümörle birlikte siroz da tedavi edilebiliyor. Bugün karaciğer nakliyle siroz tedavi edilirken tümör de ortadan kalkmış oluyor.”
Nakil sonrasında da hastaların özellikle enfeksiyondan korunmak adına çok dikkatli olmalarını gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp, ”Asım Bey için de yeni karaciğeriyle birlikte yeni bir hayat başlıyor. Bundan sonra da korumak onun görevi” diye konuştu.
”BABAM İÇİN HERŞEYİMİ VERİRİM”
Hayatı boyunca hastaneye gitmekten hep kaçtığını ama bugün düzenli aralıklarla doktora gitmenin ne kadar önemli olduğunu anladığını söyleyen Asım Bekdemir, hikâyesini şu cümlelerle anlattı:
”Yaklaşık 3 ay önce sol göğsümdeki ağrı nedeniyle hastaneye gitmek zorunda kaldım. Yakın bir doktor arkadaşımın ısrarlarıyla tahliller yapıldı. Karaciğerimde sorunlar olduğu anlaşılınca küçük kızımın yaptığı araştırmalar sonunda Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp’e ulaştık. Kendisi benim kesin tedavimin ancak karaciğer nakliyle olabileceğini söyledi. Başta kabul etmesem de başta çarem olmadığını anladım. Uygun verici için önce çocuklarıma bakıldı. Kızım Ebru’nun uyumlu çıkınca önce almak istemedim. Ya olumsuz bir şey olursa diye vicdanım rahat değildi. Ama kızım, ”ben babam için her şeyimi veririm” demiş. Çok şükür, şimdilik her şey yolunda gidiyor. Kızım da ben de iyiyiz. Çok daha iyi olacağım.”
Kaynak: (BHA) - Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yazın